Roma Tarihi

Pax Romana, Pax Augusta (Roma Barışı)

Pax Romana (Latince “Roma Barışı”) veya Pax Augusta, Roma imparatorları Caesar Augustus (M.Ö. 27- MS 14) döneminden, iyi imparatorların sonuncusu kabul edilen Marcus Aurelius’un (MS 161-180) ölümüne dek Akdeniz dünyasında 200 yıldan fazla süren hüküm süren barış ve istikrar halini tanımlamak için kullanılmaktadır. Romalılar ‘barışı’ savaşın yokluğu olarak değil, tüm rakipler yenildiğinde ve direnme yeteneğini yitirdiğinde ortaya çıkan durum olarak görmüşlerdir. Augustus’un çabası, Roma halkını savaş olmadan elde edebilecekleri refahın İmparatorluk için riskli bir savaşla savaşırken kazanılan potansiyel servet ve onurdan daha iyi olduğuna ikna etmekti.

Roman empire map 117 AD
Pax Romana döneminde Roma imparatorlugu haritası, MS 117

Pax Romana

Romalı tarihçi Cassius Dio’ya (MS 155-235) göre, Commodus’un diktatörlük dönemi ve ardından ‘Beş İmparator Yılı’ ve 3. yüzyıl krizi imparatorluğunun altın çağının bitip demir ve pasa dönemine geçildiğini göstermekteydi. Pax Romana ifadesi ilk olarak Pax Romana MS 55’te Genç Seneca tarafından kullanılmış oldukça etkileyici bir tarihi kavram olduğundan İngiliz tarihçi Edward Gibbon’ın (1737-1794) ‘Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi[1] (1776) adlı eserinde özellikle vurgulanarak sonraki tarihçiler tarafından da benimsenmiştir. İtalyan tarihçi Arnaldo Momigliano (1908-1987) Pax Romana’nın bir propaganda aracı olduğunu sabunurken, Amerikalı tarihçi Arthur M. Eckstein (1946-) gibi bazı modern yazarlar Pax Romana’nın Augustus’tan önce Cumhuriyet döneminde ortaya çıktığını ve zaman aralığının da coğrafi bölgeye göre değiştiğini belirtmiştir. Yazar Pax Romana’nın ders kitaplarında bile MÖ27-180 şeklinde belirttikten sonra tanımı bölgelere göre yeniden değerlendirerek Sicilya’da MÖ 210, İtalyan Yarımadası’nda MÖ 200, Po Vadisi’nde MÖ 190, İber Yarımadası’nda MÖ 133, Kuzey Afrika MÖ 100’den sonra başladığını, Yunanistan’da ise daha uzun süre sürdüğünü iddia etmiştir.

Augustus, Kuzey Afrika ve İran’a dek uzanan bu uyum sürecinin temelini atmıştı ki o ve haleflerinin amacı, imparatorluk içindeki hukuk, düzen ve güvenliği garanti altına almaktı. Bu amaç uğruna askeri müdahale hatta fetih yoluyla imparatorluğun sınırlarını savunmakla kalmayıp daha da genişlettiler. Roma İmparatorluğu en büyük toprak genişliğine ulaştığı bu dönemde nüfusu 70 milyon kişiye ulaşmıştır. İmparatorluk sınırlarında yer alan eyaletler, Roma’nın vergilendirilmesini ve askeri kontrolünü kabul ederken, her eyaletin kendi kanunlarını yapmasına ve yönetmesine izin veren imparatorluk Pax Romana’yı uzun süre koruyabilmiştir.

Savaşarak kazanılan Barış

Cumhuriyet ve imparatorluk dönemleri boyunca Roma’nın sınırları sürekli olarak genişlemiş, Kartaca’nın Akdeniz’deki gücünü sıfırlayan Pön savaşlarından sonra Caesar, Augustus, Claudius ve Marcus Aurelius’un zaferleri ile Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika toprakları ardından batıda İspanya ve Galya, kuzeyde Almanya ve İngiltere fethedilmiştir. Pax Romana sürecinde Birinci Yahudi-Roma Savaşı, yine Judea’da[2] gerçekleşen Kitos Savaşı[3] (MS 115–117), Bar Kokhba İsyanı (Üçüncü Yahudi-Roma Savaşı), Roma-Part Savaşı MS 58–63, MS 113’de Trajan döneminde Roma-Part Savaşı, Dak halkı ile girişilen Dacia Savaşları (101–102, 105–106), Teutoburg Ormanı[4] dahil Cermen kabileleri ile çeşitli savaşlar ve MS 60 veya 61’de Britanya’da Boudica’ya[5] karşı savaşların tümü zaferle sonuçlanmıştır.

Roma böylece geçmişin Pers, Asur ve hatta Büyük İskender’in ki gibi tarihin en büyük imparatorluklardan birisi haline gelmişse de geniş bir coğrafyada yaşayan sayısız halkın ayaklanma ve isyanlarıyla uğraşmanın maliyeti de artmıştır. Sorunların çözümü Pax Romana olacaktır.

Augustus’un iktidarında Roma

MÖ 15 Mart 44 günü ‘yaşam boyu diktatör’ unvanına sahip Julius Caesar‘ın öldürülmesi Cumhuriyet’e kaos getirmiştir. Ardından eski üçlü yönetimleri canlandırma girişimleri nihayetinde başarısız olduğunda genç evlatlık oğlu Octavian, babasına suikast düzenleyenleri tek tek avladığı gibi diğer taht üzerinde hak iddia eden Mark Antony ve Marcus Amelius Lepidus’u da yenerek Roma’nın tek lideri haline geldiğinde bir imparatorluk doğmuştur. Augustus döneminde eşi benzeri görülmemiş bir refah ve istikrar çağını başlamıştır. Roma Senatosu Augustus’a neredeyse sınırsız yetki verirken Birinci Yurttaş” anlamında Princeps unvanını da vermiştir ki böylece princeps, imperator, Augustus, Caesar ve sonrasında dominus ve basileus gibi Roma imparatorlarının resmi unvanlarından birisi olmuştur. Princeps unvanı ile birlikte Senato, Augustus ve haleflerine imperium maius yani eyalet valileri üzerinde otorite kullanma, tribunicia potestas yani halk meclisini yasa çıkarmaya çağırma ve sulh hakimlerinin eylemlerini veto edebilme yetkisi gibi önemli ayrıcalıklar vermiştir. Onun saltanatında Romalı’nın uzun zamandır istediği gibi siyasi ve ticari hayat sakin ve güvenli hale gelirken Augustus Barışı yaklaşık iki asır sürecektir.

Augustus, öncelikle batıya ve Ren boyunca tüm yönlerde genişleme ve fetih politikalarıyla imparatorluğa yeni eyaletler kazandırırken bunlar ve Cumhuriyet döneminde edinilenler Roma imparatorunun otoritesini tanımıştır. Augustus, İspanya ve Galya seferinden zaferle döndüğünde Senato, MÖ 13 Temmuz’da imparatoru onurlandırmak için Campus Martius’a Roma tanrıçası olarak tahayyül edilen Barış’a adanan Augustus Barış Sunağı’nın (Ara Pacis Augustus) yapımına başlatma emrini vermiştir. MÖ 30 Ocak 9 tarihinde sunak, barış, uyum, görev, ahlak ve servet (pax, concordia, pietas, humanitas ve copia) gibi çeşitli Roma değerlerini tasvir eden bir friz ve rölyefleri barındırmaktaydı.

Augustus, kendisine verilen tüm güçleri hakkıyla kullanıyor gibi görünüyordu. 23 lejyondan oluşan devasa bir ordusuyla Galya veya kuzey sınırlarındaki isyanları kolayca bastırabilmişti. Buna rağmen Caesar’ın başına gelenleri yaşamamak için Praetorian muhafızlar adlı imparatorluk muhafızlarını oluşturmuştu. Bununla birlikte sürekli büyüyen profesyonel ordu imparatorluğun sınırlı hazinesine zarar vermeye başlamıştı. Bu sorunu aşmak için Augustus, tüm illerde yaşayan vatandaşların eksiksiz bir şekilde sayılmasını emretti ve vergi uygulamak için bir “değerlendirme çerçevesi” oluşturdu. Sınırlı kaynakları koruyabilmek ve vergi gelirini vicdansız valilerden korumak için Roma Capitol’de merkezileştirdi. Ticareti güvenli hala getirebilmek için denizler korsanlardan temizlendi.

Beş İyi İmparator

Roma şehri Pax Romana’dan en fazla faydalanan yerlerden biri olup, Augustus tahıl tedarikini, içme suyunu ve aediller adlı memurlarca yaptırılan yolları denetleyerek imparatorluğun başkentinde yangın, kıtlık ve sel baskınlarına karşı önlemler alınmasını sağlamıştır. Çürüyen tapınakları yeniden inşa ettirmekle kalmadı ayrıca geleneksel ahlaki değerleri de düzeltmeye çalıştı. Artık kanun Augustus olmuş, Senato ise bir danışma organı konumuna dönüşmüştü. Roma halkı Augustus ile gelen barış ve güvenliğin sürekliliğini gördüğünde tanrılaştırılmıştır. Augustus’tan sonra birkaç istisna dışında imparatorlar ölümlerinden sonra tanrılaştırılacaktır. Sonraki imparatorlar da Augustus döneminde sağlanan Pax Romana’yı sürdürmeye çalıştılarsa da Roma lejyonları her yerde hoş karşılanmıyordu. İmparator Claudius Britanya’da, Vespasian ve oğlu Titus Ortadoğu’da başarılı fetihler yaparken Hadrian döneminde Britanya ve Ren boyunca bir sur inşa ederek kuzey sınırlarını genişletmeye çalışmıştır. MS 180’de Marcus Aurelius’un ölümünden ve varisi İmparator Commodus’un ortaya çıktığı dönemde yani Augustus’tan yaklaşık iki yüz yıl sonra Pax Romana kavramı tarihe karışacaktır. Pax Romana’nın son beş imparatoru Romalılarca “Beş İyi İmparator” olarak kabul edilmiştir. MS 3. yüzyılın sonlarında veba salgını ve barbar istilaları imparatorluğu harap edecek ve yıkıma giden süreç başlayacaktır.

Yansımaları

Pax Romana kavramının önemi ve gücü tarihçilerce başka devletlerin göreceli barış sistemlerini tanımlamak için de kullanılmıştır. Bunların en önemlileri şunlardır:

Pax Americana, II. Dünya Savaşı’nın ardından 1945’ten günümüze kadar Batı dünyasında süregelen ve Amerika Birleşik Devletleri’nin dünyanın en büyük askeri ve diplomatik gücü olduğu döneme rastlayan görece barış dönemini tanımlamak için kullanılan terimdir.

Pax Britannica, 1815 Waterloo Savaşı’ndan sonraki İngiliz emperyalizminden denizaşırı İngiliz yayılması kadar giden döneme atfedilir.

Pax Europaea, II. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa’da yaşanan uzun soluklu görece barış dönemidir.

Pax Hispanica, 1598-1621 arası döneme rastlayan Avrupa’daki yirmi üç yıllık İspanyol hakimiyetine istinaden kullanılan bir terimdir.

Pax Mongolica, Batılı bilim insanları tarafından Moğol İmparatorluğu’nun fetihleri sonucu, 13. ve 14. yüzyıllarda fethedilen geniş Avrasya toprakları üzerinde yaşayanların sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamlarını etkilemiş olduğu iddia edilen istikrarı tanımlamak için kullanılır.

Pax Ottomana, 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu topraklarındaki, dünyanın diğer bölgelerine nazaran mevcut istikrar ve düzeni tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Pax Sinica, Doğu Asya’da Çin egemenliğindeki topraklarda yaşanan barış için kullanır. Tarihi bağlamda, terim genellikle Han Hanedanı, Tang Hanedanı, Yuan Hanedanı, Ming Hanedanı ve erken dönem Çing Hanedanı yönetimindeki dönem için kullanılır.

Kaynakça

Baker, S. Ancient Rome. BBC Books, 2006.

Burton, Paul. “Pax Romana/Pax Americana: Perceptions of Rome in American Political Culture, 2000–2010.” International Journal of Classical Tradition, 2011. 18.1:66–104.

Cornwell, Hannah. Pax and the Politics of Peace: Republic to Principate. Oxford Classical Monographs. Oxford; New York: Oxford University Press, 2017

Galinsky, Karl. Augustus: Introduction to the Life of an Emperor. Cambridge; New York: Cambridge University Press, 2012

Goldsworthy, Adrian. Augustus. Yale University Press, 2014.

Goldsworthy, Adrian. Pax Romana: War, Peace and Conquest in the Roman World. New Haven: Yale University Press, 2016.

Heather, P. The Fall of the Roman Empire. Oxford University Press, 2006

Kerrigan, M. A Dark History. Metro Books, 2011.

Sommer, M. The Complete Roman Emperor. Thames & Hudson, 2010.

Stern, Gaius. “The New Cult of Pax Augusta 13 BC–AD 14.” Acta Antiqua Academiae Scientiarum Hungaricae, 2015. 55.1–4: 1–16.

Yannakopulos, Nikos. “Preserving the Pax Romana: The Peace Functionaries in Roman East.” Mediterraneo Antico, 2003. 6.2: 825–905

Notlar

[1] İngilizce orijinal adı The History of the Decline and Fall of the Roman Empire. Gibbon’a büyük şöhret kazandıran bu eser Roma İmparatorluğu’nun gerileyiş ve çöküş tarihine dairdir. Eserin I. cildi Londra’da 1776’da II ve III. ciltleri 1781’de neşredilmiştir. Batı Roma İmparatorluğu’nun ele alındığı bu ciltlerin ardından eserin 1788’de yine Londra’da neşredilen IV, V ve VI. ciltleri Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu tarihine ayrılmıştır. Kitap daha sonra da birçok defa basılmıştır.

[2] Yahudiye veya Yehuda Kutsal Kitap’da bahsedilen, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi ve bu bölgede daha sonra kurulmuş bazı devletlerin ismi.

[3] Kiştuş Savaşı Yahudi-Roma savaşlarının ikincisine verilen isimdir. Sirenayka, Kıbrıs, Mezopotamya ve Mısır’da diaspora Yahudileri tarafından başlatılıp kontrolden çıkan bu ayaklanmada genel çapta Roma vatandaşları ve Yahudi asileri katledilmiştir.

[4] Varus Savaşı, MS 9’da Almanya’nın kuzeyindeki Bramsche bölgesinde Roma İmparatorluğu’na bağlı güçler ile Germenler arasında meydana gelen savaş. “Hermann” ya da “Teutoburg Ormanı Savaşı” olarak da bilinir.

[5] Boudica, MS 61 yılında Romalıların Büyük Britanya’daki işgalci güçlerine karşı bir isyan başlatan, Kuzey Britanya’nın Norfolk bölgesinde yaşayan Iceni kabilesinin kraliçesiydi.